
Yaşadığımız şeyleri biz icat ederiz. Dolayısıyla icat ettiğimiz şeyi yok edebiliriz.
Anlamak affetmek demektir...
Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyoruş gibi görünür; bizi ayıran küçücük bir köprü vardır o kadar... Ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: "Bu köprüyü geçip bana gelir misin?" İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlarsam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramızda dağlar ve azgın nehirler girer, bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesekte artık yapamayız. O küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın.
Ölümün son iyiliği bir daha hiç ölmeyecek olmak!
Evliliğini kurtarmanın tek yolu; onu bitirebilme gücüne sahip olmaktır.
Derinlere in, sonunda sevdiğinin o olmadığını göreceksin:
Sen bu sevginin içinde yarattığı duyguları seviyorsun!
Sen arzuyu seviyorsun, arzu edilen şeyi değil!
Kendi kurallarına uymayan insanlar başkaları tarafıdan yönetilmeye mahkumdur.
Comments (0)