"Söz mü? Ne sözü?... Bir aşkı anın sonuna kadar yaşayabilmek içindir fısıldanan her şey ve daha önce başkasına verilmiş bir sözü bozmaktı sevişirken sana verilen sözler...
Gitme inan bana... Bu defa söz!"

Mehmet YAŞIN




Eskiden mendiller kağıttan değildi. O yüzden yıkasan bile gözyaşlarımızı saklardı ayrılıklarda...





Şimdi sen kalkıp gidiyorsun,
Git
Gözlerin durur mu onlarda gidiyordur,
Gitsinler
Oysa ben gözlerinsiz edemem bilirsin.
Cemal SÜREYYA



İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
W. SHAKESPEARE



Zaman size gerçekleri görme fırsatı verir.
Bazen ne büyük bir aşk yaşadığınızı anlarsınız,
bazende kendinizi nasıl aldattığınızı,
bir hayal dünyasında yaşadığınızı...




"19 yy. büyük ingiliz ressamlarından William Holman Hunt'ın , bir bahçeyi anlatan kapı adlı tablosu Londra kraliyet akademisinde sergileniyor. Hunt'ın '' evrenin ışıgı'' adını verdigi bu tabloda, elinde bir fenerle geceleyin bahçede duran filozof görünüşlü bir adam var. Adam, tek eliyle bir kapıyı vuruyor ve içeriden sanki bir yanıt bekliyormuşcasına duruyor. Tabloyu inceleyen bir sanat eleştirmeni Hunt'a dönüyor: ''Güzel tablo dogrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım. Adamın vurdugu kapı hiç açılmayacak mı? Ona kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da... '' Hunt gülümsüyor: ''Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki..'' diyor ve tablosunun anlamını açıklıyor: ''Bu kapı, insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açılabildigi için dışarıda kol olması gerekmiyor. O kapı size içeriden açılmamışsa giremezsiniz."




Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri... Aşk dâhil. Bir gün, adanın batmak üzere olduğu duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş, çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde adanın önünden geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın ?" diye sormuş. Zenginlik, "Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok" demiş. Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir’den yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et " demiş. Kibir ise: “Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş. Aşk, yakınlardan geçmekte olan Üzüntü’den yardım istemiş: "Üzüntü seninle geleyim."demiş. Üzüntü ise: "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var." diye cevaplamış. Mutluluk da Aşk’ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki, Aşk’ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş. "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım... Bak yanımda Bilgi de var." Aşk kendini o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında inmişler, Aşk’a yardım eden yoluna devam etmiş. Kendisine yardım edene çok borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi’ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?" Bilgi: "O, Zamandı" diye cevap vermiş. "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş ve: “Çünkü sadece zaman, aşkın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir.”

Comments (3)

On 16 Temmuz 2009 11:44 , Adsız dedi ki...

W. SHAKESPEARE en sevdiğim sözü.

 
On 16 Temmuz 2009 12:06 , Gülden dedi ki...

o kadar doğru bir söz ki..

 
On 10 Mart 2013 13:52 , Alisto dedi ki...

Bil diye söylüyorum; ben artık şiirlerimi başkasına okuyor, rüyalarımda bir başkasını görüyorum, kitaplar başkasından söz ediyor, şarkılar başkasını anlatıyor bana.. Oysa çok değil daha dün bile herşey sendin :(

 
Computer Blogs - Blog Catalog Blog Directory BlogKüme'yi destekliyorum